Pages

28 Ağustos 2010 Cumartesi

BUGÜNLERDE

- Turta günde 2 saat olmak üzere kreşe başladı. 1 Eylülden itibaren tamgün gidecek. Detaylar daha sonra
- Kayra hala Ankara'da özlem çok arttı artık.
- Oruç çok güzel gidiyor. Hiç sıkıntı çekmiyoruz. Allah'ım sabrını veriyor.
- Perşembe akşamı Kayınvalidem, Eltimgil ve yeni evli olan Seçil ve Selçuk bizde iftardalardı. Seçil ve Selçuk ilk kez geldiler. (El öpme olayı)
- Bakıcımız Şerife ablanın bugün son iş günü içim çok buruk herkes için hayırlısı olsun. Onsuz hayatımız nasıl olacak göreceğiz.
- Bugün Ankara'ya gideceğim. Pazartesi tatil salı da dişçi randevumuz var. 3 günlük bir tatil planım vardı. Hala var ama bazı sebeplerden dolayı çok sıkıntılı gidiyorum. Bunda da vardır bir hayır. Hatta iptal etmiştim gitmeyi ama Tuğra çok soruyor ne zaman gideceğiz diye hatta tembihlemişim gibi gece sahurda bile kalktı bizimle yemek yedi ve 100 kere sordu Anneanneme ne zaman gideceğiz diye. Kayra'da orada heveslendi geliyoruz diye. Sırf onların hatırına düşeceğim yollara gözlerim yaşlı...

24 Ağustos 2010 Salı

ARKA SOKAKLAR

 

Bizim evde 3 yaşında bir Arka sokaklar fanatiği var.
Neredeyse 1 yıldır Arka sokaklarla yatıp kalkıyoruz.
Televizyonda bulursak ne ala ama bulamazsak yandık:)) Günün herhangi bir saatinde tutturuyor açın diye.
Birde bu konu hakkında konuşmaları yok mu gülmekten öldürüyor. İşte birkaç örnek...
Polis arabası gördüğünde
- Anne arka sokaklar geçiyor.
Birgün abisine kızıyor.
- Bak polis gelir Arka Sokaklar gelir!!!
Dün akşam yine tutturdu açın diye ben de kanalları hızlı hızlı geçerken yakaladı ve elini kaldırarak.
- Var işte var diyorum sen açmıyorsun konuşuyor bak gördün mü:))
hıı:))  biz babasıyla yerlerdeyiz tabii
Bunlar aklıma gelenler

Posted by Picasa

20 Ağustos 2010 Cuma

TOPLU ŞİRKET RESİMLERİ



Hülya arkadaşımın gideceğinden bahsetmiştim. Gitmeden önce toplu halde bir fotoğraf çektirelim deyip duruyordu. Nihayet çarşamba günü bunu gerçekleştirebildik. Yıllardır yapmadığımız birşeydi. Bence iyi ve güzel oldu.
Bu fotoğraf şirketimizin giriş kapısında çekildi.
Bütün patronlarımız ve bütün idari personel.
Sadece Sevda doğum izninde olduğu için bu karelerde yok.

 

Bu fotoğraf da şirketimizin küçücük bahçesine ait.
Cidden küçük bir yer ama fotoğraflarda çok güzel çıkmış.

Perşembe günü ise çok hüzünlüydü benim için. Şirketteki en iyi dostum artık veda edip gelmemek üzere ayrıldı. Ağlamayacağız deyip durduk ama ne mümkün...
İnsanın 20 yıldır çalıştığı işyerini bırakması çok zor.
Benim onu çok arayacağım kesin buralarda kolum kanadım kırık kaldı.
Her sabah çaylarımızı içerken sohbet eder işlerimizin başına döner akşam da 5 ten sonra ben onların odaya gider vaktin dolmasını beklerdik.
Patronlarımda alışmıştı artık 5'ten sonra beni orada bulurlardı.
Artık Ankara'da bir kapım daha oldu.
Her ay gidiyorum ya o zamanlarda görüşmek üzere ayrıldık...
Posted by Picasa

17 Ağustos 2010 Salı

ÇOK TEMBEL ÇOK




* Benimle diğer odaya gitmek yerine
  Anne gel beni al

* Yemek vakti herkes masaya derim ve de otururum bu yine başlar
   Anne gel beni al beni almadın ama

* Top oynarken top kaçar
   Anne benim ayağım ağrıyor sen getir

* Anne bana su ver
   Oğlum masanın üstünde bardakta su var al da iç
   Ben alamam sen getir

* Anne arabamı ver
   Kendin al oğlum
   Ben hastayım alamam

Nasıl oldu bilemiyorum ama çok tembel oldu çok

Posted by Picasa

14 Ağustos 2010 Cumartesi

HASRETLİK


Kayroşu Ankara'ya anneannesigilin yanına gönderdik. Evde çok sıkılıyordu. Tuğra'yı ve Şerife Ablayı çileden çıkarıyordu. Annemde ne zamandır gönder bize deyip duruyordu. Ben uzun zaman önce karar vermiştim ama nasıl göndereyim diye ses etmiyordum. Çarşamba günü amcası ile yengesi doktora Ankara'ya gideceklerdi. Biz de onlarla göndermiş olduk. O hayatından çok memnun ama biz çok özlüyoruz.
Kayra enteresan bir çocuk yani çok fazla aile bağımlılığı yok. Hoşuna giden heryerde rahatlıkla kalabilir. Hatta anneannesinin, teyzesinin ve de halasının evleri çok hoşuna gider ve hep kalmak ister. 31 Ağustosta diş randevusu olduğu için en az o güne kadar kalacak evet biraz uzun bir süre ama ne yapalım dayanacağız. Daha doğrusu bizim onu özlediğimiz kadar o bizi özlemiyor o ayrı konu.

Gittikten 1 gün sonraki telefon konuşmamız.

Ben: Oğlum biz çok özledik seni
Kayra: Anne ya özlemeyin beni daha dün geldim.:!!!

Anneme de
Ben yaz bitene kadar burda kalacağım demiş

Bizim de her lafımız Kayra, olsun o ne zaman özleyecek bakalım...
Posted by Picasa

12 Ağustos 2010 Perşembe

İLK İFTAR


Sıcaklar sıcaklar sıcaklar

Ağustosta oruç tutmak çocukluğuma denk geldiği için alışık olmadığımız bir ramazan yaşıyoruz. Çok su içen biri olarak rahat oruç tutabiliyorsam sadece Allahım sabrını verdiği içindir. Yoksa benden kaynaklanmıyor.
Dün günüm güzel geçti arada bir gelen uyku da olmasa daha iyi olabilirdi. Sanırım herkesde olduğu gibi acıkmadım ama suya dayanmak cidden zordu. Tam tamına 16 saat. Böyle düşününce gayet çok gibi geliyor. Ama olsun inşallah tutabileceğiz.
İftar saati yaklaştıkça yemekleri bile ısıtmadan buz yemek geçti içimden. Gözüm su ve karpuzdan başka birşey görmedi desem yeridir. Sağolsun Tuğra bir süre kendi kendine oynadı da bende iftar saatine kadar biraz uyuyabilmişim. İftarı açınca da çok yemek yiyemeyip su ve de karpuzla midemi şişirmiş oldum. Hatta orucumu açınca bir ateş bastı beni sandım ki hiç serinleyemeyeceğim.
Olsun yine de Ramazanın güzelliklerini ve bereketini çok seviyorum...

Not: Resim bu siteden alıntıdır.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

HOŞGELDİN RAMAZAN

Ramazan bütün müslüman alemine hayırlarla gelsin, güzelliklerle gelsin bol kısmetler ve rızıklarla gelsin. Aslında bütün ramazan ayı boyunca bunları görebiliyoruz çok şükür. Bahanelerin arkasına saklanıp oruçlarımızı tutmamazlık yapmayalım düşünelim ki Allah bunun sabrını ve güzellikleri bize verir bizleri bunaltmaz. Dolu dolu bir ramazan yaşayalım inşaallah...

6 Ağustos 2010 Cuma

Şerşe, Cicianne, Şerife Abla



Önce Şerşe olarak girdi hayatımıza daha sonraları büyük uğraşlar sonucu Cicianne oldu. Kayra'nın ise hep Şerife Ablası oldu inatla başka birşey demek istemedi.  Tuğrayla çok iyi Kayrayla limoni oldu hep araları, ama sebep Kayra'dan kaynaklanıyor sağolsun pek söz dinlemiyor da.
Artık buraya kadarmış yollarımız ayrılıyor. Ben kızıyorum hadi bizi bırakıyorsun tamam da oğluşunu nasıl bırakacaksın.
Hep gözleri dolarak cevap veriyor; yapacak birşeyim yok.
Oğlu 2 ay Isparta'da eğitim görecek. Diğer oğluda orada çalışıyor ve Şerife Abla'da yanlarına gitmek istiyor.
Yine de çok şükür bebeklikten aldı büyüttü oğlumu keşke bir sene daha devam etseydi seneye kreşe verirdim. Ama bu sene küçük geliyor. Tekrar bakıcı derdine mi gireyim yoksa 3 yaşında kreşe mi başlatayım hala karar vermiş değilim. Kreş fikri rahat geliyor. Herkes sabah evden çıkar akşama tekrar geliriz. Ama benim işim asıl ozaman başlayacak. Yemek yap ev topla off off. Böyle olunca da ben çok yorulurum. Ya da yeni birini bul alıştır o işte beni çok yoruyor. Görüştüğüm birkaç kişiye de ben bakıcıdan çok yardımcı arıyorum diyorum. Çünkü çocuk büyüdü kendi kendine yada abisiyle oynuyor. Öğleden sonrada 2 - 3 saat uyuyor.Çok fazla bir eziyeti yok. Bu yüzden ev işi istiyorum diyorum. Hadi bakalım hayırlısı... Tavsiyelerinizi bekliyorum. 
Posted by Picasa

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Hülya'nın Veda Yemeği



Buruk bir yemek oldu.



Şirket 20 yıllık çalışmasından ötürü plaket verdi. Arkadaki en büyük patronumuz.



Hülya eşi ve plaket...

Biz de arkadaşları olarak 3 tane kar tanesi olan kolye aldık. En yakın arkadaşı olarak ben verdim. Ama gözyaşlarımı tutamadım. Çok duygulandım.
Hülya da ağlamamak için kendini zor tuttu
Şimdi değil giderken ağlayacağım diyor.
İntikam zamanı ben de giderken ağlamayacağım:)) (koca bir yalan)
Posted by Picasa

3 Ağustos 2010 Salı

HÜLYA

 

Kendisi işyerinden en yakın arkadaşım(dı). Dı diyorum artık bizleri terkedip Ankara'ya yerleşecek. Eşi birkaç yıldır Ankara'da yaşıyordu. Sadece hafta sonları görüşebiliyorlardı. Kızı da SBS'de Ankarada bir okul tutturunca artık gitmesi kesinleşti.
Bu bize yaptığı veda turundan bir resim.
Aslında Hülya ile enteresan bir arkadaşlığımız var. İş dışında neredeyse hiç görüşmüyoruz. (tabiki bu benden kaynaklamıyor). Hatta bana ev hediyesini bile yeni aldı. Tam tamına 5 senelik ev oldu. Neyse bu kötü bir arkadaşlığımız olduğu anlamına gelmez değil mi.
Ben konuşkan o sessiz
Ben sabırsız o sabırlı
Ben gezme hastasıyım o yorgunluk olarak görür.
Ben söylenirim o alttan alır
Bu liste uzar gider. Kısaca zıt kutupların anlaşması bizimkisi...
Ama işyerinde içtiğimiz su ayrı gitmez. Çok anlaşırız. Tabiki ufak tefek tartışmalarımız olmuştur ama olsun o kadar da olur. Yaşam tarzlarımız çok uyar birbirine, çocuklarımız da olunda çok konuşacak konumuz olur.  
Her akşam 5'de yanına gider çene çalarız. Patronum bu kız gine sıkıldı, sen gidince ne yapacak der durur. Evet biraz yanlız kalacağım ama umarım yeni arkadaşa da alışırım.

Posted by Picasa

Bunlara Baktınız mı?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...