Pages

30 Haziran 2011 Perşembe

TOKATA GİDİLİR KEBAPLAR YENİLİR:))

Pazar günü annemgille Tokat yollarına düştük.
Erkek kardeşim gelmeden gidip oraları görelim dedik. 
İyi de etmişiz güzel bir gündü...


Yoldan kiraz ve erik almıştık yıkamak için bu caminin önünde durduk 
Cami kapalıydı içini gezemedik ama dışı gayet bakımlıydı.


Tokat'a uğramadan Ballıca Mağarasını gezdik. Mağara içinde resim çekmeye izin vermediler. Ama tavsiye ederim muhakkak gezilmeli. Buradan mağara hakkında bilgi edinebilirsiniz. Daha önce Damlataş ve Dim Mağaralarını gezmiştim ama bizi burası daha çok etkiledi.


Mağara yüksek bir dağın tepesine yakın bir yerde 
Kayra giderken çok korktu çünkü yolları çok virajlıydı ve Kayra da uçurum kenarında oturuyordu.
Emniyet kemeri bağlı olduğu halde bana sarılmak ihtiyacı da hissetti:))
Burası mağaranın önü biraz merdiven çıkıldığı için dinlenme molası verdiriyorlar.
Yanıç yeyip ve yayık ayranı içebilirsiniz.
Ayrıca size bir rehber tahsis ediyorlar.
Hizmet iyi yani


Tam mağaranın arka cephesinde bu şelale var.
Yaklaşık 20 metre yükseklikten akıyor.


Turtamın hiç doğru düzgün fotoğrafı yok. Sabit duramama sorunu var herhalde:))
Bu fotoğrafı eşimle ikimiz çekiniyorduk (romantik romantik)
Aramıza girdi kara kedi:))


Tokata varıp kardemişi alınca ilk işimiz acıkan midelerimizin merakla beklediği Tokat kebabına kavuşması için  gittiğimiz İşeri restoranıydı. 
Arkamızda meyve ağaçları, tüllerle süslenmiş kamelyalar sanki bağ evi gibi. 
Dinlendirici ve huzurlu


Meşhur Tokat Kebabı
Patlıcan kebabı daha doğru bir isim olurmuş
Şişe et patates ve patlıcanın dizilip sos yapılmış


Çok beğendik desek yalan olur. Şöyle söyleyim bir daha Tokat'a gidersek kebap yemem.
Kebaptan çok yanındakiler muhteşemdi
Ballı tereyağ, ezme, cacık of off

28 Haziran 2011 Salı

TAKİP EDİLİYORMUŞUM!!!!

Büyük tosbağam karne hediyesiyle ilgili yazdığım bu yazıyı okuyup birde yorum yapmış:))
Bloğumu okuduğunu sanmıyor bu konuda üzüntü de duyuyordum.
Dün beni şaşırtıp gülümsememe sebep olduğu için çok teşekkür edip, hediye işini unutmasını diliyorum:))
Bu da değişik bir mutlulukmuş:))

Bugün Miraç Kandili, herkesin kandilini kutluyorum.

23 Haziran 2011 Perşembe

OKUL GECESİ


Mezuniyet gecemizin üzerinden 15 gün geçti ama ben yeni yazabiliyorum.
Bu yıl son seneleri olması sebebiyle daha bir özenli hazırlandılar geceye.



Önce şarkı söylediler
Buradan şu anlaşılıyor "kız anası olmak zormuş:))" şu kıyafetlere şu süslenmelere baksanıza
Erkek çocuklarının en şık kıyafeti pantolon gömlek ama içinde tişört olacak:))


Kayranın piyesinden bir görüntü.
Arsız bir misafiri oynadı.
Bu konularda biraz isteksiz yani görev verilmese de olur der durur.



Erkekler efe oldu kızlar Karadeniz kıyafeti giydiler


Gösteriler fazla uzun olmuştu çocuklar kendi aralarında eğlenemediler.
Dans etmek için bile fırsatları kalmadı.
Sadece gösteri yapmış oldular.
Darısı diğer mezuniyetlerine inşaallah.

Gecenin en anlamlı olayı ise 4. sınıfta ayrılan öğretmenleriyle telefonda konuşmalarıydı.

20 Haziran 2011 Pazartesi

KARNE HEDİYESİ ALMALI MI ALMAMALI MI

Karnemiz iyi çokşükür.
Taktirimiz var
6. sınıfa geçtik (evet hep beraber)
İngilizce ile aramız kötü ama:((
Geçmiş seneleri bırakıp önümüze bakacağız(Futbolcu gibi bir açıklama yaptım)

asıl konumuza gelirsek

Özel bir karne hediyesi almadım. Almalı mıyız almamalı mı onuda bilmiyorum.
Kıyafet alsam bu ay yaza hazırlık diye çok aldım.
Oyuncak alsam artık büyüdü küçük oyuncaklar olmuyor büyüklerden istiyor ama fazla büyük (maddi olarak),
alamayacağımızı güzel bir dille anlatıyorum.
Kitap alsak, Okuma alışkanlığını henüz çok güzel kazanamadı, daha doğrusu kitabı hediye olarak görmüyor. (Ama biz sık sık kitap alırız, ileride başıma kalkmasın)
Bu son ay da okul gezisi ve okul gecesi derken hep Kayra Bey'e çalıştık.

Benim izlediğim yol ise o günlerde yaptığım ya da yapacağım şeyleri bunu alırım ama doğumgünü hediyen olsun yada karne hediyen olsun derim.
Sirke gitmek bu seneki karne hediyesi oldu. 1 haftadır istiyordu ama ben karne alacağı günü seçtim ve sirke gitmek karne hediyemiz oldu. Sağolsun bu konuda hiç ikiletmez ama babasından istiyor bu seferde:))
Şimdi hediye almaya kalksam hiç ihtiyacımız olmayan birşey almış olacağım. Hiç gerek yok bence.

Gerçekten çocuğuma binlerce kez teşekkür etmek istiyorum.
Vardan yoktan anladığı ve bizi üzmediği, olayları kabul ettiği için...

Acaba doğru mu yapıyorum ufak da olsa birşeyler almalı mıyım, görüşlerinizi bekliyorum.

18 Haziran 2011 Cumartesi

AVRASYA SİRKİ


Akşam annem, çocuklar ve arkadaşımla sirke gittik. 
Birkez daha anladım ki böyle işler hiç bana göre değil.
Sanki sirk değil de korku filmi izliyorum.
Gerim gerim gerildim:))
Çorum'a ilk sirk geldiğinde ve hayatımda ilk defa sirke gittiğim gece kızın biri gösteri yaparken düşüp hastaneye kaldırılmıştı.
Zaten ödleğin biriyim bu olayı da yaşayınca daha da korkar oldum.
Annemin dediği gibi "onlar yapıyor beni ateş basıyor"
Güzeldi ama çok uzundu çocuklar sıkılmaya başlamıştı. 
Birde taburelerin üzerinde 2 saat heryerimiz ağrıdı.

Benim en çok merak ettiğim sirk çalışanlarının hayatları oluyor.
Eskiden filmleri olurdu izlerdik.
Nasıl çalıştıklarını hayatlarını anlamaya çalışırdık.
Ama ben filmlerdeki kadar eğlenceli hayatları olduğunu düşünmüyorum.
Bir insan neden sirkte çalışır anlayamam bir türlü
Bir hafta burada öbür hafta başka bir şehirde
Hiç eğlenceli değil
Gösteri yapan küçük çocuklar vardı onlar okul işini ne yapıyorlar acaba  

gibi bir sürü soruyla döndüm kafamda (sanki bana neyse)


10 Haziran 2011 Cuma

FALA İNANMA FALSIZ KALMA

Annem geçenlerde falcıya gitmiş
Daha doğrusu arkadaşı gidiyormuş bizimkini de çağırmış (istemem yan cebime koy misali)
Arkadaşının oğlu ayrılıyor o yüzden sıkıntılı günler geçiriyorlar. Bazı hocalar büyü var filan demişler. Bizimkiler gitmişler Naime Teyze baktırırken anacığımın ağzı açık kalmış herşeyi bilmiş güya...
Bizimki bunlara inanınca bir de ben baktırayım demiş.

* Anneme yüzük derdine düşmüşsün demiş. (Kardeşimi evlendirmeye uğraşıyor da)
* Çok seyahat ediyorsun "git dolaş gel diyorlar gidiyorsun demiş" (Kayra'yı telleri için Ankaraya götürüyor)
* Babamın çok hareketli olduğunu aksine oğlunun çok yavaş olduğunu söylemiş (Babam bu oğlan benim değil der durur:)))
* Kızkardeşimin çok sözünü geçirdiğini kısacası diktatör olduğunu (Çocuklarına yemeğiniz bitmedi kalkmayın der ve çocuklar masada kalakalır.)
* Benim yerimin yurdumun çok rahat olduğunu ama şehir dışına gideceğimi
* Kucağımda bebek olduğunu söylemiş beklenmedik bir bebekmiş, biz zor kabul edecekmişiz ama annem olgunlukla karşılayacakmış. (Ben de anneme olgunlukla karşılarsan hemen doğurayım diyorum, nasılsa bakan o:))
    Fala inanma falsız kalma dedikleri bu olsa gerek...

Not: Babam ise günah diye bu işe çok kızdı o ayrı konu.

8 Haziran 2011 Çarşamba

ÇİLEKLİ ÜZÜMLÜ KOCA KEKİ:))

Eşim sağolsun akşam yemeğini yer yemez abur cubur aramaya başlar.
Hiç boş oturmaz muhakkak birşeyler yeme ihtiyacı hisseder. Tekbaşına yese iyi ben de çoğu kez itiraf ediyorum her seferinde ortak olurum:((
Buna çareyi bu tür zararlı gıdaları almamakta ya da yapmamakta bulurum, malum kilolar...
Birkaç gündür kek yap dedi durdu hiiiçç oralı olmadım, sonunda dayanamadı kendi yaptı. Buyrun size koca keki:))



 


Bana da sormuyor:)) Bu dergiyi buldu içinden tarif beğendi kafasına göre değiştirdi...
Ne zaman ağzımı açsam ben yaparım dedi ama müdahale etmemek için kendimi zor tuttum.
İki şeye müdahale ettim.
1. Bütün malzemeyi aynı anda karıştırmaması gerektiğini söyledim ki olay o yöne doğru gidiyordu.
2. Tarifte sadece 1 yumurta vardı ben daha fazla kır dedim 2 tane kırdı.
İçine kafasına göre çilek reçeli ve kuru üzüm koydu.


 

İnanın fırının önünde bekledi pişmesi için:))
Nasıl bu kadar kabartmayı başardı bilmiyorum.
Tadı güzeldi ama hem şeker hem de reçel koyduğu için çok tatlı olmuştu.
Bundan sonra kek işini ekime devretmiş oldum hiii:))
Posted by Picasa

4 Haziran 2011 Cumartesi

HAYVANAT BAHÇESİ

Geçen hafta Ankaradaydık ama ben hala bitiremedim yazacaklarımı 
Tosbağa hızıyla ilerliyorum:))

Ankaraya erken gitmemizin sebebi çocuklarla Hayvanat Bahçesini gezmek istiyorduk. 
Tuğra bu sıra hayvanlara çok meraklı çoğu kez kendini kedi sanıyor. 




Önce yılanları inceleri ama ben yılan kafeslerine atılan minicik fareleri görünce çok üzüldüm.
Yanlış anlaşılmasın aynı sevecenliğimi evde fare görünce yapmıyorum. ayyy!!!!!


Maymunlara bayıldı, hatta maymunun biri gelene geçene tükürüyordu çok hoşuna gitti.
Şimdi sorduğumuzda tüpürüyordu diyor:))


Köpekler favori hayvanlarıydı


Kayroşum birkaç kez gezmişti. 


Ençok zürafa herkesin ilgisini çekti, çok tatlılar ama...


Gelin gibi





Aslanlar ve kaplanlarda çok sevdiklerimizden


Ben ise Flamingolara bayıldım


Keşke bu hayvanlar doğal ortamlarında yaşasalar ama ormanda gezerken fil görme ihtimalimiz sıfır değil mi? Ya da piknik yaparken aslanla mangalını paylaşmak zorunda kalmak zor olabilir di:)) 



3 Haziran 2011 Cuma

CANIM



Bugün canım eşimin doğumgünü.
Buradan ona çocuklarımızla beraber nice uzun mutlu yıllar diliyorum.

Not: Fotoğraf Kayra'nın doğumgününde çekilmişti.

Bunlara Baktınız mı?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...