Pages

30 Ağustos 2011 Salı

HAYIRLI BAYRAMLAR

Bayram geldi hoşgeldi.
Bayramın benim için en güzel yanı annemlerde bütün aile yaptığımız sabah kahvaltısı...
Malum kardeşlerim başka şehirlerde
Birde Kayra'yı günler öncesinden saran harçlık telaşı
Bir hafta öncesinden harçlık vereceklerle pazarlık yapmaya başlar:))
Bu bayram harçlıkları bize verecek
Çünkü geçen hafta pahalı bir okul çantası aldık
Bayramda harçlıklarımla öderim dedi anlaştık
Tabi ki almayacağız parasını bu onun tuttuğu oruçların hediyesi olacak:))

Buradan herkese sevdikleriyle güzel, sağlıklı, mutlu ve de bol harçlıklı bayramlar diliyorum

26 Ağustos 2011 Cuma

KADİR GECESİ

Buradan herkesin Kadir Gecesini kutluyorum. Bu gece bütün dualarımız kabul olur inşallah.

Kadir Gecesi geldi mi Ramazanın sonuna gelmişiz demektir.
Çok şükür bu sene çok rahat ve güzel geçti Ramazanımız, umarım herkesin ki böyle geçmiştir.
Ramazan başlamadan bu sıcaklarda nasıl tutarız diyorduk değil mi?
Kayra da bir gün dışında hep tuttu orucunu, kocaman bir maaşallah, Ankaraya dişe gittiği gün tutamamıştı. Bayram sonu tutacağım diyor. Hiç önemli değil bu kadarı bile büyük bir başarı...

24 Ağustos 2011 Çarşamba

AŞK TESADÜFLERİ SEVERMİŞ:))



Biraz geç oldu ama yeni izleme fırsatı bulabildik.
Sonu klasik Türk filmi gibi olsa da sevdik, güzeldi yani.


17 Ağustos 2011 Çarşamba

CESUR YÜREK


Kayra'nın cesareti beni hep etkilemiştir. Zaman zaman düşünüyorum nasıl davrandık da bu çocuk böyle oldu...
Kayra'yı en son denize götürdüğümüzde 4 yaşındaydı, neredeyse o günleri hatırlamıyor bile
Zaman zaman havuza götürürüz yani yüzme deneyimi neredeyse sıfır
Çorum'a olimpik havuz açılınca bu geçen sene oluyor yüzme kursuna yazdırdık, birkaç gün küçük havuza girdi sonra öğretmenine bile danışmadan büyük havuza girmeye başladı.
Kurallara uygun bir şekilde girse yine iyi çok değişik havuza atlama şekilleri geliştirdi:))
Oğlum korkmuyor musun?
Hayır su nasıl olsa kaldırıyor diyor.
Aylarca yüzme kursuna gidip olimpik havuza giremeyen arkadaşları var.
Bu konuda arkadaşı Ömer'in annesini konuşturmak lazım.
Olimpik havuza korkarak bir atladı sudan çıkamadı öğretmeni kurtardı:))
Bu olayı yaşadığında neredeyse 1 yıldır kursa gidiyordu:))
Şimdi o gayet güzel yüzüyor.
Ama Kayra'nın yüzmesi çok iyi değil

Çorum'a sadece festival zamanı lunapark kurulur.
Kayra bütün oyuncaklara binme cesaretini gösterebilir yaşı tutmasa bile
Hatta bu yıl kardeşi ve kuzenleriyle binmek zorunda olduğu atlı karıncadan sarkmış bir vaziyette ve gülerek
"çok korkunç çok korkuyorum esprileri yapmayı da ihmal etmez"
bu da onun hem cesaretli olduğunu hem de eğlenceli olduğunu gösteriyor.

Tuğra için de böyle bir abisinin olması büyük şans çünkü o da aynı yoldan ilerliyor...

Peki biz nasıl davrandık
Özellikle babamız çok ferah bir insandır. Çocuk düşmüş mü yok camdan mı sarkmış, diğer oda da çığlık çığlığa ağlamış mı (bu huyu beni deli etse de) çok önemsemez.
Daha 2 gün önce camdan yarı beline kadar sarkmış Tuğra'yı kurtarmak yerine beni çağırıp bak oğlun ne yapıyor diyebilme kaabiliyetine sahip biridir. Bu durumda ben Tuğra'ya değil babasına kızdım o da ayrı konu.
Çocuklarımızın çok üstüne düşmüyoruz, yani aman düşmesin ama koşmasın aman terlemesin gibi kriterlerimiz yok.
Çocuk bu bacakları yara bere içinde olacak tabiki
Okula ilk başladığı yıl evimize yürüme mesafesinde olan okula tek başına gidip gelmesi için yolları tarif ederek cesaretlendirdik. O zaman bile bize kızan arkadaşlarımız vardı ama yapmak zorundaydık çünkü okula giriş çıkış saatleri bize uymuyordu. Burada yapılması gereken başına gelebilecek kötülüklerden detaylı bahsetmek ve yapması gerekenleri anlatmak.
O yıllarda sadece okula kadar yanlız gidebilen tosbağanın sınırlarını yavaş yavaş artırmaya başladık. Yine de bu süreçlerden geçmek kolay olmadı. Zaman zaman Kayra'ya hissettirmeden arkasından takip ettiğim günlerde olmadı değil.
Mesela; sinemaya birkaç kez biz götürdük daha sonra arkadaşlarıyla gitmesi için teşvik ettik. Biz bırakıyor çıkışta alıyorduk. Şimdi ise sadece gitmek için izin istiyor eğer izin verirsek arkadaşlarıyla gidebiliyor.
Şimdi tek hedefi bisikletle anneannesigile gitmek. Yani 4 km yol yapmak demek. Buna henüz evet demedik ama seneye olabilir.
Bu konularda hoşgörülü olmamız onu da girişken yaptı. Örneğin dersaneye başlayacak, ilk gün bırakırız gerisi çorap söküğü gibi gelir ya da arkadaşlarıyla aktivitelere katılmak için izin vermemiz yeterlidir.
Yine de çocuklarımızı başıboş bırakmamız gerektiğinin altını bir kez daha çizmeliyim.


Bu kadar işi korkusuzca kendi başına halledebildiğine rağmen, karanlıktan veya böceklerden korkmayı nasıl becerebiliyor bilmiyorum:))
not: Görsel bu siteden

12 Ağustos 2011 Cuma

ASKER


Tosbagaların dayısını dün askere uğurladık. Onunkisi askerlik sayılmaz ama olsun.
Öğretmen asker olacak 
Şimdi Burdur'a doğru yolda 
Sadece 18 gün eğitim görüp öğretmen olarak atanacak.
Arkadaki ev arkadaşı da aynı yere gidiyor hatta tanıdığı pek çok öğretmen arkadaşı da aynı yere gidecek.
Askeriyede kalmayalım ev açalım esprileri dönüyor ortalıkta:))
Allahım bütün askerleri korusun hepsine hayırlı teskereler olsun
Gece yoldayken "canım ailem hakkınızı helal edin sizi çok seviyorum" diye arabesk acılığında mesaj çekmeyi de ihmal etmemiş:))
Kısaca biz de onu çok seviyoruz, özellikle tosbağalar...

Anneme sık sık "ağlıyormusun" diye soruyorum:))
Annem de ben onu davul zurnayla gönderdim diyor. (Tam yolcu ederken ramazan davulcusu geçmiş:))

8 Ağustos 2011 Pazartesi

RAMAZAN GELDİ HOŞGELDİ

Ne zamandır yazamadım.
Ramazan mahmurluğu diyelim.
Herkese hayırlı ve bereketli olsun 

Bu sene büyük tosbağa da oruç tutuyor.
Geçen sene 3 tane tutmuştu, bu sene de fazla umutlu değildim ama maaşallah diyelim bugüne kadar tuttu.

İlk gün çok rahattı,
İkinci gün öğleye doğru beni aradı

Kayra: Anne bugün tekne orucu tutabilir miyim?
Ben: Neden oğlum acıktın mı?
Kayra: Acıkmadım da reklamlarda gördüklerimden canım çekti
Ben: Hadi anneannengile git biraz kafan dağılır, abur cubur için oruç bozulmaz.

Üçüncü gün
Ben: Kayra bugün oruç nasıl gitti
Kayra: Dolabın kapağını açtım seyrettim off offf:))

Dördüncü gün
Kayra: Dayı sakız çiyneyebilirmiyim?
Dayı: Çiyne (İkisi de orucu unuturlar)
İki saat sonra
Kayra: Dayıııı ben oruçtum hı!!!!!!!!!!
Ben:Korkma bütün günah dayının:))
Dayı: Hıııı!!!!!!!

Dün ise annemlerde kalır, amacı sahura kadar oturmak ama 3e doğru uyumuş ve tekrar sahura kalkmış ama uykuyu açıp birşey yiyememiş. Öğleye doğru eve geldi ve tekrar dayısı ile Ankaraya gidecekti.
Ben: Oğlum hadi kardeşinle birşeyler ye
Kayra: Hayır ben orucum
Ben: Günler uzun yola da gideceksin dayanamazsın hadi ye
Kayra: Ben 61 tane tutamam!!!!!!!
Ben: Tutmana gerek yok o büyükler için:))
Kayra: Yemem sadece susasım
Ben: Tamam dayanabildiğin kadar tut
ve dayanmış tüm gün tuttu aferim ona

İftara doğru bizi arıyor "anne ne yiyeceksiniz"
Dünkü patlıcan yemeğini yavrum deyince içi rahatladı (aklı da hala bizde)
Kendisi de mutlu mesut pizza yemiş

Bizim Ramazanımız Kayra'nın maceralarıyla gayet güzel geçiyor. 
Allahım herkesin orucunu kabul etsin

Bunlara Baktınız mı?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...