Pages

30 Mart 2012 Cuma

TAM BUĞDAY UNLU CIZLAK


Herkese hayırlı cumalar.
Annem kardeşimin yanında olunca Tuğra'nın okuldaki beslenme hazırlıkları bana kaldı. Birgün çörek birgün börek; artık bana yavaştan yavaştan gelmeye başlamıştı:))
Pazartesi cızlak günüydü. Biz cızlak deriz kimi akıtma der kimi krep... Bizim için Allahın cızlağı sonradan krep diyemem:(( 
Neyse, malzemeler standart
un, tuz, maya, su. Ben unun yarısını tam buğday unu kullandım. Ama yoğururken çok korktum çünkü hamur kesik kesik oldu. Yani (doğru kelimeyi bulamıyorum) homojen bir hamur olmadı. Biraz mayalanması bekleyip pişirmeye başladım. Korktuğum gibi olmadı. Biraz kıtır kıtır oldu. Kesinlikle daha lezzetliydi. Tam buğday unu denemeyen varsa evde yaptığı ekmeklerde, poaçalarda hatta keklerde mutlaka denesinler derim. Fakat hazır satılan tam buğday unlu karışımlar değil benim dediklerim. Un fabrikası ürünü karışımsız hakiki tam buğday unu...

29 Mart 2012 Perşembe

NİKAH ŞEKERİ


Kardeşimin nikahı biraz acil oldu. Akşam bu nikah şekerlerini beğendik sabah 09.00'da vardı. Fazla bir seçeneğimiz yoktu. Hemen alabileceğimiz hazır olanlar arasından seçtik. Sadece 20 adet aldık maksat hatıra olsun... Ertesi gün şekerlerin hepsinin birbirinden farklı olduğunu anladık:)) 


Acele işe şeytan karışır yazısını yazarken tarihi yanlış yazmışlar, tabiki düzeltmeye fırsat yoktu olsun bu da böyle olsun dedik.


27 Mart 2012 Salı

NİKAH


Bu sene kardeşlerimin biri depremde kaldı biri ciddi ameliyatlar geçirdi. Çok şükür ikisi de iyi ve artık güzel şeyler görmek istiyoruz.
Şubat tatilinde Kerim'in nikahını kıydırdık.



Nikah memurumuz eğlenceli bir adamdı hep sırıtık çıkmışız. Ben ilk kez nikah şahidi oldum.


Tuğra hep memurun kucağında izledi olayları.
Bizim böyle durduğumuza bakmayın salon o kadar soğuktu ki donmak üzereydik.(bakınız:tuğra)

Başka nikahlarda vardı ama onlar hiç özenmemişler. Kotla gelen mi ararsın sadece 4 kişi geleni mi? Bizler ise giyindik süslendik, gelinimizin eline çiçek aldık, çünkü onların en önemli günlerinden biri herşey güzel olsun değil mi


Nikah sonrası kendimizi sıcak evimize zor attık. 
Bu sıcacık poz da oradan

21 Mart 2012 Çarşamba

DOĞUMGÜNÜ


Baharın habercisi bugünde doğdu evimize; bahar gibi, bahar güneşi gibi
"Hep takılırım kız olsaydın adını nevruz koyardık diye:))"
12 yaşını bitiriyorsun, 
Genç bir delikanlı olma yolunda hızla ilerliyorsun.
Artık ilişkimiz arkadaş gibi derler ya işte öyle
Konuşabildiğim yeri gelip dertleşebildiğim, şakalaşabildiğim...
İyi bir evlat (burada dersleri saymıyorum)
İyi bir abisin (Tuğra'yı dövdüklerini de saymıyorum:)))
Allahım sana nice uzun ve güzel yıllar nasip etsin.

15 Mart 2012 Perşembe

HASTANE, KİTAP, FİLM


        Hafta sonu tekrar Kayseri'de kardeşimin yanındaydım. Bu sefer küçük tosbağayıda götürdüm yanımda, nasıl olsa annem çocuklarla evde kalıyordu. Ben ve eşi ise hastanede kalıyorduk. Allah kimseyi hastane köşelerine düşürmesin. Ameliyat güzel geçti sol kolunda hala az da olsa sıkıntısı var. Doktorlar zamanla düzelir diyorlar biz de Allahtan diliyoruz.
       Ben 2 hafta sonumu sizinle geçirdim hakkımı ödeyemeyeceksin diyorum kardeşim ise hastaya baktığın için çok sevap kazandın sen benim hakkımı ödeyemeyeceksin diyor:))
      Artık 2 sene Kayseri'ye gelmem diyorum. Yazın gel de gezelim diyor:))
      Bu bir hafta içinde beraber güldük beraber ağladık. Buna da şükür Allahım başka dert vermesin.




İlk ameliyatına giderken yanıma kitap almıştım. Çünkü hasta narkozdan ayılırken sessiz bir ortam istiyor. Ben de bu süreçte kitap okurum demiştim. Bir kez yarısına kadar okuyup daha sonra bıraktığım Serdar Özkan'ın Kayıp Gül'ünü aldım. Yarısına kadar okuma fırsatım oldu. Eve dönünce devamını getirmeye fırsatım olmadı. Tekrar ikinci ameliyata giderken yanıma aldım ve bitirme fırsatım oldu. Çok beni sarmadı desem yeridir. (Ya da ben anlamamış olabilirim.) 

Bir haftada iki kez Kayseri'ye gidip gelince toplamda 19 saat yolculuk yapmış oldum. Bu seyahatlerin birinde hiç izlemediğim incir reçelini izledim. Daha güzel bir ortamda izlemeyi tercih ederdim ama olsun izlemiş oldum en azından. Güzeldi...
Uzun bir otobüse binmemek umuduyla

9 Mart 2012 Cuma

AÇ ÇOCUK KENDİNİ RESME VERDİ


Günlerden pazar, çalışan anne rutin haftalık temizliğini yapıyor. Evin küçük kedisi birkaç kez aç olduğunu söylüyor. Ama annesinin çok az işi kalmış ve masayı hazırlayacaktır zira kendisi de açtır. Sonra küçük kedi yukarıdaki resmi çiziyor. Bu anten gibi saçı olan kendisi önünde de yemekler:((  Bu resim işe yarar mı tabiki yarar annesinin gözlerinin dolmasına ve bütün işi bırakıp yemek hazırlamasına, masalın sonunun mutlu bitmesine sebep olur.

Keşke bütün masallar mutlu sonla bitse. Geçen hafta Kayserideki kızkardeşim omuriliğinden ameliyat oldu. Erken teşhis edilen bir durum olduğu için sevinçli, aynı zaman da da kaygılıydık. Çok şükür iyi geçti ama sol kolunda biraz problem oldu. Yarın tekrarlanacak ameliyatı... Allahım acil şifalar versin. Geçen hafta yanındaydım ama bu hafta ne yapacağımı bilemiyorum. Aklım orada gitmek istiyorum ama burada çocuklar var işim var... Yarabbim bir yoluna koymuştur demekten başka birşey gelmiyor elimizden.

TUBA CAN'IN HEDİYESİ



Benim gibi dikiş dikmeyen ama heves eden biri için ideal bir hediye.  Karademir Tekstil ve Tuba Can işbirliğiyle gerçekleşen bir hediye etkinliği, umarım bana çıkar:)) 

8 Mart 2012 Perşembe

KARILAR GÜNÜMÜZ



Sabah sabah ellerinde karanfillerle patronumuz kutladı Dünya Kadınlar Günümüzü... acaba bugün bizim günümüz mü? Bu konulara isterseniz hiç girmeyelim.
Eşim sağolsun her yıl kutlar. 
"Karıcığım karılar günün kutlu olsun"
Birkaç yıl önce ise eşim elinde bir karanfille gelmişti. Ben de hayretler içinde kalmıştım nasıl oldu diye:))
İşin aslı ertesi gün yerel gazetemizi açınca ortaya çıktı. Meğer belediye dağıtmış karanfilleri benim eşimde bir tane almış:))

Bunlara Baktınız mı?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...